Kalıpların dışına çıkan tasarımcıların yaratıcı dünyasında, özgünlük başrolü oynuyor.
Lauren Rubinski’nin mücevher algısını kavrayabilmek için şu kırmızı düşünce balonunu takip edin: “Ne kadar çok, o kadar iyi.” Karşınızda sadece kendisine benzemekle ilgilenen bir mücevher tasarımcısı var.
“Çirkin Ördek Yavrusu” masalındaki kuğuya dönüşme sancısı, aslında çevresinden bir üst frekansa geçen insanları anlatır. Ve bu bir yerde, daha iyi bir kendilik yolculuğudur. Kuğuya dönüşme fikri aslında riskleri ve yalnız kalmayı göze alıp değişmeyi sembolize eder. Biz de sizinle bunu yapabilen iki özel ruhu, bir araya getirmek istedik.
2000’li yıllara girerken çağ atlayacağımızı, hatta bazı konuları geride bırakacağımızı düşünüyorduk. Bunların başında da utanç geliyordu. Ancak yıl oldu 2024. Belki biraz ardımızda kalır, toplumsal bir ilerleme kaydeder ve günümüzde başka konulara odaklanırız derken, hâlâ aynı kelimenin etrafında toplanıyoruz. İnsan davranışlarını, kültürel normları ve bireyler arası ilişkileri şekillendiren bu güçlü duygu, her toplumda farklılık gösterse de 21. yüzyıl, normalin dışında görülen herkes ve her şey için uygulanan bir davranış modeline ilham verdi: Shame culture.
Z jenerasyonunun ortaya koyduğu yenilikçi ve cesur adımları anlamak, önceki nesiller için fazlasıyla önemli. Yeni teknolojiler, iletişim araçları ve kültürel trendler, onların hayatlarına büyük ölçüde etki etti ve bu da, onların yaşadıkları dünyayı daha farklı bir şekilde algılamalarına neden oldu. Dolayısıyla; onları eleştirmek veya yargılamak yerine, bu jenerasyonla daha derinlemesine bir etkileşim kurmayı ve onların bakış açılarını anlamayı tercih edebiliriz. Belki de bu, aramızdaki kuşak farkını azaltmanın ve daha kapsayıcı bir toplum yaratmanın bir adımı olabilir.
Z kuşağının önceliği; sosyal adalet, ırksal eşitlik, LGBTİ haklarının tesisi ve çevreci politikalar mı? Yoksa Avrupa’da yükselen aşırı sağın taşıyıcısı, bu kuşak mı? Z kuşağını daha iyi anlamak için kısa bir anatomisini çıkarıyoruz.
Birçoğumuzun hayatında sağlık, mutluluk, başarı, güç gibi kavramlar önemli bir yer tutuyor, ki bu kavramlar parayla da yakından ilintili. Bir yanda sarsılan ekonomi, diğer yanda deneyim odaklı yaşamın yükselişi... Yatırım fikirlerinden harcama alışkanlıklarına günümüzün tüketim kültüründe yaşam nasıl sürüyor?
Küresel ekonomideki durgunluğa rağmen piramidin tepesinde bulunan ve %1’lik kesimi oluşturan süper zenginler, son iki yılda dünyanın geri kalanının toplamından neredeyse iki kat daha fazla servete sahip oldu. Peki bu süper zenginler; tüketim rekabetinin doğurduğu gösteri toplumunu, makro iklim krizini ve dijital çağdaki algoritma manipülasyonlarını nasıl şekillendiriyor, ellerindeki sınırsız güçle hayatlarımızı nasıl etkiliyor?
Algı yönetimi yeni bir kavram değil, insanoğlunun var oluşundan bu yana en etkili yönetim araçlarından biri. Peki, gerçek ve yalanın ayırt edilemediği hakikat sonrası çağda, alternatif medyayla birlikte biz neye, nasıl inanacağız?
“Çocukların ekran sürelerini azaltın.” “Hayır, bundan vazgeçtik, çünkü online uygulama olmadan eğitim gerçekleşemez.” Dijital çağda ekran süresinin yarattığı ikilem, yetişkin dünyasında ekrana bağımlılık ve onun hayatımıza kattıkları...
Ortaya koyulan işler, elde edilen başarılar ve nevi şahsına münhasır bir kişilikle özgün bir duruş sergilemek, günümüz dünyasında pek de kolay bir iş değil. Farklı sektörlerde üretimde bulunup bunu başaran isimler bizlerle.
Girişimci ruhların tek bir hedefi var, o da unicorn olmak. Hayaller büyük ama unicorn olmaya giden yol cefalı. Yakın gelecekte en çok yatırım alacak alanlar, başarılı bir girişimin sahip olması gereken DNA ve çağı doğru okumanın yolları sizlerle.
Boş vakitleri değerlendirmenin bir yolu olan video ve mobil oyunlar, eğlence sektörünün en büyük pazarlarından biri haline geldi. Espordan oyun bağımlılığına, film ve dizi sektörüne etkisinden lüks markaların odağını oyunlara çevirmesine her geçen gün gelişen bu dünya, daha da cezbedici bir hale dönüşüyor.
İçinde bulunduğumuz çağ; her şeye birer isim tayin ettiğimiz, herkesin birer içerik üreticisi, her bir duygunun birer içeriğe dönüştüğü bir çağ. Hepimiz bir şeylere odaklanamamaktan şikâyet ediyoruz ama bunu da elimizdeki telefonlardan yapıyoruz. Sosyal medya nesli, kendini en çok yalnız hisseden nesil. Peki nerede duracağız, ne yapacağız?
Bir dönemin “marjinal işi” diye bakılan “açık evlilik” modeli, “yeni normal” olur mu? Evliliği kaç kişilik bir gelecek bekliyor?
Tanışma ya da çöpçatanlık uygulamaları, hayatımızın uzun zamandır gerçeği. 10 yıl önce akıllı telefonların kullanım sürelerini baştan yazan uygulamalar, indirilme oranları değişse de tanışmak için en çok kullanılan araç durumunda. Sorun şu ki, uygulamalar çok kolay olduğu için, aşka emek vermek gerekiyor önyargısını yıkmak yerine sürekli baştan yaratıyor. Günümüzde herkes aşkı arıyor aramasına da, bulduğunda da buna inanmıyor.
Kendi müziklerini hiçbir baskı altında kalmadan icra eden, özgünlüklerini ortaya koyarak müzik sektörü içerisinde kendine yer edinen müzisyen ve müzik insanlarıyla “Bağımsız müzik yapmak fantezi mi?” sorusunun peşine düştük. Sonuç: Özgürlük her şeye rağmen çok güzel!
Oscar and the Wolf grubunun solisti Max Colombie, son birkaç yıldır deneyimlediği zorlu süreci yeni teklisi “Angel Face” ile korkusuzca paylaşıyor. Karanlık ve sert geçen günlerin ardından hayatındaki yeni döneme odaklanan genç sanatçı ile Oscar and the Wolf, yeni projeleri ve hayatına dair koyu bir sohbete daldık.
Günümüzün çağdaş sanat rotalarını sektörün profesyonel isimleri yorumluyor.
Farklı disiplinlerde üretimde bulunan, yaşam stillerini mimarlığın bir parçası haline dönüştürmüş isimler...
Birlikte olmanın potansiyelini keşfetmiş sanatçıların yaratıcı üretim süreci.
Sağlıklı beslenmek artık her zamankinden de zor! Kimyasal tarım, GDO’lu ürünler, her geçen gün bir yenisi çıkan beslenme şekilleri, organik ürünlerin gerçekten ne kadar organik olduğuna dair şüpheler, başta sağlığımız olmak üzere beslenme psikolojimizi de etkiliyor. İşte size, sağlıklı beslenmeyle kurduğumuz komplike ilişkimizden uzmanlara göre 2024 yılında atağa geçecek gıda trendlerine kadar yeme alışkanlıklarımızın değişimi üzerine notlar...