Dikkatimi kaybettim, hükümsüzdür
“Çocukların ekran sürelerini azaltın.” “Hayır, bundan vazgeçtik, çünkü online uygulama olmadan eğitim gerçekleşemez.” Dijital çağda ekran süresinin yarattığı ikilem, yetişkin dünyasında ekrana bağımlılık ve onun hayatımıza kattıkları...

Getty Images
- TEXT Gökçe Algan
Çocukları 0-3 yaş arası ekrana maruz bırakmama, günümüzde modern ebeveynliğin değiştirilemez, değiştirilmesi talep bile edilemez kurallarından. Zira araştırmalar, özellikle ilk iki yaşta yoğun ekran maruziyetinin bilişsel gecikmeye yol açabildiği konusunda hemfikir. “Uyaran eksikliği” otizme benzer bulguların varlığıyla açıklanıyor ve bu tablonun gözlemlendiği çocukların yeniden sağlıklı psikolojik, sosyal, bilişsel gelişim ve dil gelişimi eğrisini yakalamaları oldukça güçleşebiliyor, mutlaka profesyonel destek alınması ve ekranın çocuğun hayatından çıkarılması gerekiyor.
Dünyadaki ilk birkaç yılını yaşayan insan yavrularında, böylesine büyük bir tahribata sebep olabilen ekranın, biz yetişkinlerin psikolojik, sosyal ve bilişsel becerilerine etkilerine ise kafa yormaktan genellikle imtina ediyoruz. Sorumlu ebeveynler olarak çocuklarımıza ekranı kısıtlarken kanepenin öbür ucunda, telefonumuzun ekranında parmağımızı soldan sağa kaydırıyor, ekseriyetle de kendimizi başladığımız noktadan çok uzaklarda bir yerde buluveriyoruz. Sadece beş dakika içinde; tatlı patatesten çikolatalı kek tarifi, Bottega Veneta 2024 Sonbahar-Kış defilesinin look’ları, brokoliye kapatıcı sürerek yüze doğal görünümlü çiller yapma tüyosu, feminizm üzerine bir kitap kulübü davetiyesi, İsviçre’nin en uzun kızak yolu ve Almanca “umfahren” kelimesinin anlamına dair bir fikir sahibi oluyorum, ilgimi çeken bir iki film önerisini ilgili albüme kaydedip, bir hikâyede gördüğüm Roma’daki o restoranın ekran görüntüsünü alıyorum. Oysa telefonu o gün kim bilir kaç yüzüncü defa elime aldığımda, herhangi bir amacım ya da arayışım yoktu; ne pişirecek yeni bir tatlı peşindeydim ne de Milano Moda Haftası’nın en ses getiren defilelerini merak ediyordum. Belki de günün koşturmacası içinde beş dakikacık olsun oturmak, zihnimi boşaltmak, yapılacaklar listemin bir sonraki maddesine geçmeden dinlenmek istiyordum. Fakat telefonum, zihnimi sadece daha çok yormuştu. Ve ben o sırada bunun farkında bile değildim.
Dopamin peşinde bir bağımlılık
Giriş yapın
İçeriklerimizi okumak için giriş yapın