Shame Culture

Anti-kahramanın zenginliği

Kitaplarında idealden uzak karakterleri ele alan Ayfer Tunç, yazınsal evrende iç içe geçmiş hikâyeleriyle utanç duygusunu tadan ve bunu farklı şekillerde dönüştürmüş kurgusal kişilere yer veriyor. Bu konunun insana dokunan tarafına yaptığı gözlem, “shame culture”a vurgusunu yapıyor.

İÇERİKLER.png
İÇERİKLER2.png

Madelle Hegeler, New York’ta Salvador Dali’nin sıra dışı mücevherlerini sergiliyor. Getty Images

İÇERİKLER3.png

Başrollerini Liv Ullmann ve Gunnar Björnstrand’ın paylaştığı 1968 yapımı “Shame” filminin tanıtım görseli, Getty Images

  • INTERVIEW Bağlan Keskin
  • ILLUSTRATION Metin Toplu

Kitaplarında utanç çok baskın ve aynı zamanda çok da zengin bir tema. Çok fazla içerik çıkabiliyor, özellikle yazmak için eminim büyük bir hazinedir. Bu yüzden seçtiğin doğru mu, yoksa tanıdık bir duygu mu?

Genel olarak insanlık açısından tanıdık bir duygu olduğu için seçtim, daha doğrusu farkında olmadan seçiyorum. Çünkü utancın, duyguların en ağırı olduğunu düşünüyorum. Daha ağır bir duygu, bence yok. İnsan, acısını paylaşabilir ama utanç, paylaşması en zor şey. Acıyı, üzüntüyü anlatırsınız. Aşağılanmayı bile kaldırabilirsiniz ama onun yarattığı utancı paylaşmak çok zor bir iş. O nedenle utancın kendi hikâyesi de derin oluyor, onun için yazıyorum. Günümüzde utanmak, aşağılanmakla eş anlamlı hale geldi tabii. Hâlbuki öyle bir şey değil. İnsan pek çok şeyden utanabilir. Özellikle kadınlar için kadın olmanın kendisi, başlı başına bir utanç kaynağı olabiliyor bizim gibi toplumlarda.

Giriş yapın

İçeriklerimizi okumak için giriş yapın

Hesabınız yok mu? Üye Ol