MÖ 560 – 2023 arası İstanbullu olmak!
Yazar Ahmet Ümit, 18 yaşında adım attığı İstanbul’la olan ilişkisini, şehrin yaşadığı dönüşümü ve İstanbul’a olan “borcunu” anlatırken bizi tarihte bir gezintiye çıkarıyor.

Fatih Sultan Mehmet’in çelik gravürü. Getty Images
INTERVIEW Defne Enginsu
İstanbul ile ilgili kurgusal yazında Ahmet Ümit’in eserlerini incelediğimizde, 63 yaşındaki yazarın bu şehre olan sevgisini her satırda hissedebilirsiniz. Çünkü romanlarında polisiye türünün yetkin birer örneğini sergilemekle kalmıyor; okura İstanbul’un tarihine, kültürel dokusuna, gündelik yaşamının derinliklerine uzanan katmanlı bir yolculuk sunuyor. Bu yüzden, kentin son yıllarda yaşadığı dönüşümle birlikte, hepimizin uzaktan veya yakından yaşadığı sorunlar etrafında, Ahmet Ümit’in ne düşündüğünü, neler hissettiğini merak ediyorum. İstanbul’a bu denli tutkuyla bağlı bir yazarda, o tutkuya sımsıkı tutunmak için gerekçeler bulabileceğime inanmak istiyorum içten içe. Ama pek de öyle olmuyor. Yazar Ahmet Ümit’le pandemi döneminde yerleştiği Büyükada’da, sahildeki bir çay bahçesinde gerçekleştirdiğimiz sohbetimize buyurun.
Yaşadığın şehirle ilişkinden ne beklersin?
Giriş yapın
İçeriklerimizi okumak için giriş yapın