“Mutluluğu paylaşmayı çok severim. Bu bence önemli bir şey, insanın iyi gününde yanında olmayı çok daha değerli buluyorum. Kendi mutluluğum gibi yaşarım ve en ufak sevinçlerini, bir şölene dönüştürmeye çalışırım.”

Bir Türk müzisyen düşünün ki, tüm dünyada Top 50 listesinde son teklisi hızlıca global starları geçsin. Hem de bunu orijinal şarkı “Lan” ile yapsın... Evet, yaptığı paylaşımlarla gayet organik bir şekilde büyüyen kitlesiyle Zeynep Bastık’tan bahsediyorum. 30 yaşındaki sanatçı, uzun zamandır en sevdiğiniz şarkının YouTube’da Zeynep Bastık versiyonunu aradığınız kişiden, çok çok daha ileride şimdi. Ayakları yere sağlam basan, başarılı, güçlü bir kadın. Global Top 50 listesindeki yükselişini sorduğumuzda, “İnanılmaz bir şey bu. Neler olacak, nerelere gidecek hep birlikte göreceğiz. Çok mutluyum, tarifsiz bir mutluluk. Bu bir ilk ve birçok ilki beraberinde getirdi, şarkı çıktığından bu yana. Çok mutluyum ve gururluyum” diyor ve devam ediyor: “Dua Lipa’yı, Billie Eilish’i, Doja Cat’i ve The Weeknd’i geçtim. Liste sürekli dinlenmeye göre güncelleniyor, bir ben geçiyorum, bir onlar... Bizim için ‘geçmişim’ demek çok iddialı ama o listede gördüğümüzü de söyleyeceğiz tabii ki.” Zeynep, neredeyse globalde müziğini sevdiği herkesle rekabet halinde de. “Saydığım herkesi çok beğeniyorum. Beğendiğim çok insan var. Bence yeni nesil birçok müzisyen, hem Türkiye’de hem de globalde çok kreatifler, çok yetenekliler ve çok iyi işler yapıyorlar. Bence dünya müziğine bir sürü yeni tarz da kazandırıyorlar. O yüzden çok seviyorum, takip de ediyorum, destekliyorum da.” Bastık’ın YouTube’da başlayan yolculuğu, şimdi profesyonel anlamda çok büyük başarılar elde etmesine sebep oluyor. Bence bu, pek çok kişiye de ilham oluyor ve önünü açıyor. Fikrini soruyorum. “Evet, bu yoldan esinlenen, ilham alan müzisyenlerin olduğunu düşünüyorum, bunu gördüm de. Buna katılıyorum.” Bağımsız bir sanatçı olarak başladığı bu yolculukta bu kadar büyük başarılar elde etmesinin sebebi, bence direkt ilişki kurması. O da bunu onaylıyor. “Direkt ilişki kurmak, samimiyet duygusu, her şeyi ciddiye almak, her eleştiriyi değerlendirmek diyebiliriz. Yani konser şikâyetlerinden şarkı seçimlerimizin değerlendirmelerine kadar, çok geri bildirim almaya çalıştığımız, dinleyiciyle ve son tüketiciyle çok iç içe olduğum bir serüvenle başladım. O yüzden de, sırrı bu gibi” diyor. Zeynep’in hayatında pek çok güzel gelişme var. Bütün enerjimizi, işlerinin yolunda gitmesi için ona gönderiyoruz. Mutlu anların ne kadar değerli olduğunun farkındayız çünkü. Günümüz ilişkilerinde herkesin birbirinin hayatını yarıştırdığı şu günlerde, Zeynep iyi bir dost. “Mutluluğu paylaşmayı çok severim. Bu bence önemli bir şey, insanın iyi gününde yanında olmayı çok daha değerli buluyorum. Kendi mutluluğum gibi yaşarım ve en ufak sevinçlerini, bir şölene dönüştürmeye çalışırım. Düşünceliyimdir ve bence fedakâr bir arkadaşımdır. Zaman ayırmayı da çok severim arkadaşlarıma.”