"Aşk, eğer karşı taraftaki kişinin kendi içinde hissettiği bir tutkuysa veya bir saplantı durumuysa, burada zaten hem sevgiden hem de nefretten bahsedemeyiz.”

Ailenin yaramaz çocuğu, kalp kırıklıklarının mucidi Cihangir Ceyhan ile birlikteyiz. Şaka yapıyoruz bu arada, karşımızda aşırı ince biri var. Ancak kendisinin pek çok fanteziye konu olduğunu tahmin edebilirsiniz. “Neden hep mahalle delikanlısı roller?” diye sorduğumuzda, “Aslında bu birazcık film veya ana akım dizi sektörüyle alakalı, çok ezbere gelmiş proje tasarımlarından mütevellit. Ben aktör olarak bu tarzda işler çok fazla seçmemeye çalışıyorum. Çok daha farklı işler yaptım ama bazen de seyircinin senden istediği şeyden de çok uzaklaşmamak lazım. Yapım şirketinden gelen projelerin de hepsinde karakterlerin benzer olmasından mütevellit, ‘Sürekli böyle bir şey mi oynayacağım?’ diye soruyordum kendime ama dijital işlerde, çok daha başka yönetmenlerin başka hikâyelerinde dikkat çektiğim için mutluyum.” Bu karakterlerin bir çekiciliği olduğunu da kabul ediyor ama çok da yüklenmiyor. “Aslında doğru yazılmış her şeyin ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Ama anlatılmak istenen kültürle alakalı duyarak yazılan işlerin, çok ilgi çekiciliği ya da eşsiz bir yanı olduğunu düşünmüyorum tabii.”