“Toplumsal olarak yardımlaşmayı çok sevmemiz ama aslında yaralı parmağa işemememiz, beni çok rahatsız ediyor.”

İnsan kendi algısı üzerine ne kadar düşünürse, başkalarıyla problemi o kadar fazla olur. Sürekli yeterince cool görünüp görünmediğini, bir yerlerde egosunun zedelenip zedelenmediğini düşünür durur. Oysa ki bunu düşünmediğinde, gerçekten “cool” sıfatının altını doldurur. Ceren Moray da, tam olarak bu insan. O kadar rahat ve yüksek enerjiyle geldi ki, bu sayının ana başlıklarının kasvetini hemen ferah bir tarafa çekti. Sanırım kendi ruh haliyle barışık olmak, tam da böyle bir şey. Linç kültürünü, hater’ları işlediğimiz bu sayıda Ceren diyor ki, “Ben bile kendimi bu kadar ciddiye almıyorum, sevgili hater’larım”. En çok neden linçlendiğini sorduğumuzda da, “Google it” diyor. 38 yaşındaki oyuncu “Kirli Sepeti” adlı oyunda Hayriye’yi canlandırıyor. “Kirli Sepeti”, modern bir yukarıdakiler aşağıdakiler hikâyesi. Zengin ve hayatı entrikalarla, skandallarla dolu insanların evinde çalışan üç temizlik görevlisinin hikâyesini anlatıyor. Hayriye de, bu üç kadın arasında en çılgın olanı. Ceren Moray, bir fenomen olan “O Hayat Benim”in Efsun karakterinde de yine deli dolu ve alanı geniş bir rolü oynamıştı. Bu özgürlüğü sevdiğini söylüyor. “At koşturuyorum karakterde. O çok güzel bir alan” diye ekliyor. Sınıf çatışmasının anlatıldığı “Kirli Sepeti”, onu biraz tetikliyor aslında.