- PHOTOGRAPHY Turan Ertekin
- FASHION EDITOR Batuhan Çetin
- HAIR STYLIST Taha Kaymaz/Moodmode
- MAKEUP ARTIST Yiğit İzgi
- PHOTOGRAPHY ASSISTANTS Bülent Özber, Deniz Polattimur
“Kendime öncelik tanımam gerektiğini öğretti bana kanser olmak. Bir şeylerle savaşmak yerine, kabulü hayatıma sokmam gerektiğini öğrendim.”
Canan Ergüder’i ilk izlediğimde reyting rekorları kıran “Binbir Gece” dizisinde oynuyordu. Z kuşağı bilmez diziyi ama toplumsal kültürden gelen bilgiyle, herkes bunun bir masal olduğunu tahmin ediyordur. Canan Ergüder de bu masalın kötüsüydü. Elinde zehirli çayı ile masalın kahramanını öldürmeye çalışıyordu. Yaklaşık beş dakika boyunca çay elinde, gösterişli bir müzikle avına doğru yaklaşmıştı, hem de canlı yayınlanan bir bölümle. Evet, Türk televizyonunda bir dizi, aynı tiyatro sahnesi gibi canlı bir şekilde ekrandaydı. Hataya yer yoktu. Muhtemelen inanılmaz bir deneyimdi. Sober ilk sayısını kutlarken bir araya geldiğimiz isimlerle; hep aynı soruların cevaplarını konuşalım, aynı şeylerin peşine düşelim istedik. Pek çok oyuncu ile bir araya gelirken de aklımızda hep, bu mesleğin izleyiciye hissettirdiğinden çok kendisinde bıraktığı tozu, kiri bulmak vardı. “Oyunculuk, eminim hayatımda farkında olduğum ve olmadığım birçok pencere açmıştır. İçten gelen dürtüsel bir istekle yaptığım bir şey olduğu için çok sorgulamadım, benim hayatıma katkılarını. Ama yaş aldıkça görüyorum ki; empati yetimi genişletmiş, beni iyi bir dinleyici yapmış, kendi gerçekliğim dışındaki hayatları, insanları, durumları daha çabuk kabul etmemi sağlamış, ekip içinde hem bireysel olarak var olup hem bütünselliğin içinde kaybolabilmişim. Bedensel farkındalığımı artırmış, insan olmanın detaylarda ve sessiz anlarda gizli olduğunu anlamamı sağlamış, kendimi bir dönem çok salmışsam bir işe geri dönme ihtimali, hayatıma hep bir özdisiplin katmış ve beni her anlamda düzene sokmuş. Daha birçok şey çıkar düşünürsem ama bunlar öne çıkanlar” derken bu mesleğin ona iyi geldiğini anlayabiliyorsunuz.
Giriş yapın
İçeriklerimizi okumak için giriş yapın